15.10.2023 15:35:00

MUSTAFA KATIRCI

Hayattan Kesitler 

Bir uğurda savaşmak, Aslı nedir bu kelamın ya da necedir zamana ayak uydurmak adına yaşanan bu pespaye hikayelerin sonu. Günümüz şartlarında yapılması gereken şey ne? İnanç ve özgürlük kavramları nelerdir, biraz değinelim kendi hali ahvalimizce.

İnanç ve özgürlük 

Bu iki birbirinden bağımsız ve bir noktada birleşen iki etmen düşünce, zamanımızda hoyratça kullanılan ama gerçeğe dönüşmeyen silsileler ile hayatımızın tam orta noktasına nüfuz ededursun. İnançlar bağlamında birbirinden bu kadar kopuk ve karamsar kalınabileceği gerçeği yüzümüze çarpıyor tıpkı bir kapı misali.

Özgürlük denilen ise sanki har vurup harmana savrulan başakların insanlara benzediği ve toz halinde birbirinden kopuk hatta ayrı ayrı yerlere savrulduğu gerçeği de var. İnancınızı sorgulamak tabii ki de bize düşen bir olgu değil. Çünkü insan, inandığı değerlerin doğruluğunu araştırmaktan dahi aciz kalmışken, en küçük örnekle; İnandığı dinin kural ve kaidelerini gençliğinden itibaren öğrenememesi ve aile yaşantısının ona sunduğu benim olmadı onların olsun düsturunun yanlışlığını, sanırım çok geç anlayacak ebeveynler ve aileler.

Düşünce özgürlüğüne kilit vurulmaya ne vakit başlandı biliyor musunuz? -Ülke insanını yanlış ve yavan bilgiler ile okul sıralarında okumaktan ve bilgi sahibi olmaktan aciz hale getirdikleri vakit başladı, bu dünyadan gittiği vakit nasıl hesap verecekler sizce ülkemin genç ve akıl beyinlerini hunharca katledenler. Kim neye inanacağını şaşırdı. Ortalıkta kuru kalabalıklara uyan ve fikir bilgi sahibi olmayan insanlar topluluğu oluştu.

Yazık, Gelelim son zamanın hastalığına, yalnızlık… Yalnızlık son demde insanlara ilaç gibi gelen ama aslında metastaz yapmış hücre gibi insanları içten içe katleden bir olguya dönüşmüş vaziyette.

Bir birinize sahip çıkın. Sevdiklerinize sarılın. Umudunuzu kaybetmeyin.

Gelelim hikâyemize;

Hikâyemiz hak ve hukuk ile alakalı ve içinde hayvanata verilen özgürlüğü anlatan bir gerçek 

Kanuni Sultan Süleyman cenkten dönüşü esnasında bir meyve bahçesine rastlar, bir bahar zamanı bakar ki ağaçlar kurumaya yüz tutmuş bahçe sahibini ister yanına, getirirler ve sorar Kanuni; “nedir bu ağaçların hali böyle?” 

Bahçıvan; “paşam bu ağaçları bu hale koyan karıncalardır. Bizim elimizden bir şey gelmez.” 

Kanuni düşünür ve hocasına bunla ilgili bir soru sorar posta güvercini ile 

 

Kanuni hocasına üslûba binaen sorar;

Meyve ağaçlarını sarınca karınca 

Hesabı sorulur mu karıncayı kırınca 

 

Ebu Usud ise hoca olarak şöyle cevap verir Kanuni’ye;

Yarın hakkın divanına varınca 

Kanuni’den hakkın alır karınca 

 

 

Saygılarımla


Çatalca'ya Yeni Başkan ve Güçlü Yönetim

Özgür Çelik, Mahkeme Kararıyla Görevden Alındı

Başalan; Bu Sadece Bir Mektup Değil, Vicdana Yazılmış Çağrıdır

Demirtaş, Yeniden Adaylığını Açıkladı

Işık’tan Kuruluş Yıl Dönümü Mesajı

Erdoğan’dan Terörsüz Türkiye Mesajı

CHP Alanya’da Sessizlik, Fırtına Öncesi Mi?

Türkiye Enerjide Dünyanın En Güçlüleri Arasında

BBP'den Kalıcı Komisyon Tepkisi

Aksoy; Bizim Görevimiz Yönetmek Değil, Çözüm Üretmek (GÖRÜNTÜLÜ HABER )

Erdoğan'dan Memur-Sen’e Vefa Mesajı…

Kızılay Heyetinden Işık’a Hayırlı Olsun Ziyareti

Kurtulmuş'tan NATO Zirvesinde Gazze Tepkisi

Özdağ, Sürecin En Zor Anlarında Yanımdaydı

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.