MODERN TRANSATLANTİK KÖLE TİCARETİ
2024 Viyana notları
‘’Asaletim bazen alt tabakaların gücünü kabul etmemi gerektirir.’’ Sözü halen batı zihnini meşgul eder. Kölelik kaldırılmadan önceki kölelik ile günümüz göçmenlerinin çalıştırılmasını karşılaştırıldığında benzerliklere siz de benim gibi şaşıracaksınız!
Her ikisinde de aç bırakma ve kimlik vermemekle korkutuluyor.
Eskiden köleler, köle tacirleri tarafından gemilerle hayatları riske atılarak getirtilirdi. Şimdi göçmenler yine deniz yoluyla botlarda hayatları riske atılarak göçmen tacirleri tarafından Batı ülkelerine getirilir.
Eski kölelikte köleler en düşük işlerde çalıştırılırdı. Günümüzde göçmenler en ağır ve en düşük işlerde çalıştırılır. Eskiden köleler de ne aç kalırdı ne zengin olabilirdi. Göçmenler de ne zengin olur ne de aç kalır. Yağında kavrulur.
Eskiden köleleri kamp gibi yerlerde bekletirlerdi, ta ki onlara alıcı çıkana kadar. Şimdi de göçmenler kamplarda bekletilir hem de psikolojik baskı yapılıp onu en düşük işi yapmaya ikna edene kadar.
Eskiden Avrupa Ülkelerine gelen köleler kendi Ülkelerinde, vatanlarında güzel konumlardayken, kimi prensti, kimi tacirdi, kimi reisti… ama geldikleri yerde en düşük konumda çalışırlardı. Göçmenler de kendi ülkelerinde mühendis, doktor, hemşire, doçent, öğretmen, avukat, gazeteci veya iş adamıyken geldikleri AB ülkelerinde şoför, garson, depo çalışanı, fabrika çalışanı, inşaat işçisi, çiftçi, hizmet sektörü gibi en düşük seviyedeki işlerde çalışırlar.
Köleler sahiplerinin topraklarını izinsiz terk edemezdi, başka yerde görülse hemen cezalandırılırdı, günümüzde göçmenler sığındıkları Ülkenin dışına çıkamazlar ve kaldıkları kamp dışında bir yerde kalırlarsa onu cezalandırırlar ya da oturma izni vermemeyle tehdit eder ve oturma izni vermezler.
Kölelerde doğan çocuklar da sahiplerinin malı gibiydi. Şimdi Batıda doğan bir çocuğa batılı insanlar ona gelecekteki hizmetkârı olarak bakıyor. Çünkü sistemi onu küçüklükten beri buna hazırlıyor.
Maalesef içim kanasa da kelimeleri olduğu gibi kullanacağım. Yumuşatarak bir şey yazmayacağım. Olduğu gibi gözlerimizin önüne serelim günümüz modern köleliğini.
Eskiden kölelerin yaşadığı belirlenmiş bölgeler vardı. Şimdi de Almanya, Avusturya, Hollanda gibi yerlere gidin göçmenlerin sıklıkla olduğu getto bölgeleri vardır.
İnsanın özgür ve onurlu olduğuna dair Kur’an ayetleri, Tevrat, İncil maddeleri ve diğer dinlerdeki yazılar, uluslararası insan haklarındaki tabirler ve buna benzer geleneklerden de gelen insanı insana köle yapmaktan koruyan kanunlar, töreler, gelenekler vs. Onlarca kanıt ve metin bulunuyor.
Araştırması sosyal bilimcilerde olsun. Bugünde AB’ye ve diğer Batı ülkelerine sığınma talebiyle giden veya çalışma umuduyla giden birçok insan kölelik kanunlarıyla ve batının küçümsemesiyle karşı karşıya. En ilginci göçmen olan göçmenleri daha hakir görmesi.
Eskiden soyluların gittiği hastane ile kölelerin gittiği hastaneler farklıydı. Şu an da ücretsiz sağlık hizmeti adı altında düşük seviyede bir sağlık hizmeti veriliyor. Bu Konuda tavsiye film, Dizi, Belgesel, Kısa Film:
Amistat-1873 ABD Siyahi Köle Ticareti, Amazing Grace (2006), Kunta Kinte –dizi, Two Distant Strangers- siyahiler ile ilgili ödüllü kısa film